Elektrikli araç sektöründe heyecan verici gelişmeler yaşanırken, Mazda yeni SUV modeli EZ-60 ile sahne almaya hazırlanıyor. Diğer yandan, Tesla Avrupa pazarında zorlu bir dönem geçiriyor.
MAZDA’NIN YENİ ELEKTRİKLİ MODELİ: EZ-60
Çinli otomobil üreticisi Changan ile uzun süredir süren iş birliği çerçevesinde, Mazda elektrikli araç portföyünü genişletme çalışmalarına hız kazandırıyor. Şirketin yeni SUV modeli EZ-60, çağdaş tasarımı ve çevre dostu teknolojileriyle göze çarpıyor. Bu elektrikli model, Changan’ın EPA1 platformu üzerinde inşa edildi ve Mazda’nın “Kodo-Hareketin Ruhu” tasarım felsefesini yansıtıyor. İnce LED farlar, aerodinamik hatlar ve gelişmiş D-sütunu hava kanalı tasarımıyla EZ-60, estetik ve verimlilikteki iddialılığıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Henüz teknik detaylar netleşmemiş olsa da, modelin 80 kWh bataryasıyla yaklaşık 475 km menzil sunması bekleniyor. Mazda, bu aracı global pazarlara sunarak elektrikli araç segmentinde güçlü bir yer edinmeyi hedefliyor.
TESLA’NIN AVRUPA’DA YAŞADIĞI ZORLUKLAR
Diğer taraftan, elektrikli araç alandaki öncülerden biri olan Tesla, 2025’in ilk çeyreğinde Avrupa pazarında beklenmedik bir düşüş yaşadı. Şirketin satışları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık %40 oranında azaldı. Fransa, Hollanda ve İsveç gibi ülkelerde teslimat sayılarındaki belirgin düşüş bu sıkıntının en çarpıcı örnekleri arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu durumun birden fazla nedeninin olduğunu, özellikle artan rekabet ve Çinli üreticilerin uygun fiyatlı modellerle pazara girmesini vurguluyor. Ayrıca, Tesla’nın mevcut model serisinin yenilenme ihtiyacı da dikkat çekiyor. Markanın Avrupa pazarındaki algısını etkileyen dış faktörler de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Tesla, yeni Model Y güncellemeleriyle kayıplarını telafi etmeyi umuyor ancak 2025’in ilerleyen dönemlerinde rekabetin daha da artması bekleniyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARINDAKİ DÖNÜŞÜM
Mazda’nın EZ-60 gibi yenilikçi modellerle piyasaya atak yaptığı ve Tesla’nın Avrupa’daki zorluklarla baş etmeye çalıştığı bu dönem, elektrikli araç pazarını hareketli kılıyor. Tüketiciler, daha fazla seçenek ve yenilikle karşı karşıya kalırken, markalar arasındaki rekabet inovasyonu ve erişilebilirliği artırma potansiyeli taşıyor. Önümüzdeki aylar, bu iki markanın stratejilerinin pazarı nasıl etkileyeceğini belirleyecek.